Loading
Velmor Teknoloji
26 Kasım 2025
Günümüz uygulamalarının çoğu AWS, Azure veya Google Cloud gibi platformlarda çalışıyor. Bulut; ölçeklenebilirlik, güvenlik, düşük maliyet ve küresel erişim gibi avantajlar sunarak geleneksel veri merkezlerinin önüne geçti. Sunucusuz (serverless) yapıların yaygınlaşmasıyla birlikte geliştiriciler artık yalnızca iş mantığına odaklanabiliyor.
Büyük uygulamalar artık tek bir blok hâlinde değil; birbirinden bağımsız çalışan küçük servislerden oluşuyor. Bu yapı:
Daha hızlı geliştirme,
Kolay ölçeklendirme,
Takımların bağımsız çalışabilmesi,
Hataların daha az etki alanına sahip olması gibi kritik avantajlar sağlıyor.
Sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtım (CI/CD), modern yazılımın vazgeçilmez bir parçası hâline geldi. Otomatik test, otomatik build ve otomatik deploy süreçleri sayesinde hatalar hızlı yakalanıyor, güncellemeler minimum insan müdahalesi ile canlıya alınabiliyor.
Her uygulama artık başka bir uygulamayla konuşmak zorunda. REST, GraphQL, gRPC gibi standartlar sayesinde servisler arasında hızlı veri alışverişi sağlanıyor. API tabanlı ekosistemler, yazılım şirketlerinin yeni gelir modelleri yaratmasını bile mümkün hâle getirdi.
Her yıl milyarlarca dolar değerinde veri ihlali yaşanıyor. Bu nedenle güvenlik artık geliştirme sürecinin en başına yerleştiriliyor (Shift Left Security).
OWASP standartları,
Zero Trust güvenlik modelleri,
KVKK/GDPR gibi regülasyonlar,
Kimlik doğrulama sistemleri (OAuth2, OpenID Connect)
geliştiriciler için olmazsa olmaz hâline geldi.
Yapay zekâ; kod yazmayı, test etmeyi, hata ayıklamayı ve uygulama yönetimini kökten değiştiriyor.
AI destekli IDE’ler (VS Code Copilot, JetBrains AI) sayesinde geliştiriciler daha hızlı ve daha az hata ile kod üretebiliyor.
AI observability platformları, uygulamaların performans sorunlarını otomatik tespit edebiliyor.
Doğal dil ile kod üretme, yeni başlayanlar için bariyerleri azaltıyor ve yazılımı herkes için ulaşılabilir kılıyor.
Kendini güncelleyen, optimizasyonları otomatik yapan sistemler yaygınlaşacak.
Teknik olmayan kişiler bile sürükle–bırak arayüzlerle karmaşık iş akışları oluşturabilecek.
2025 sonrası milyarlarca cihaz veri üretirken yazılım geliştiricilerin asıl işi bu veriyi akıllıca işlemek olacak.
Henüz başlangıç aşamasında olsa da geleneksel bilgisayarların çözemediği karmaşık problemlerde oyun değiştirici olacak.
Yazılım dünyası artık yalnızca kod yazmaktan ibaret değil. Mimariden güvenliğe, otomasyondan yapay zekâya kadar birçok disiplinin bir arada çalıştığı dev bir ekosistem hâline geldi. Bu dönüşümü yakalayabilen şirketler rekabet avantajı sağlarken, geri kalanlar hızla oyunun dışında kalıyor. Modern yazılım geliştirme; hız, güvenlik, ölçeklenebilirlik ve sürekli yenilik üzerine kurulu yeni bir çağın kapılarını aralıyor.